Arkadaşlar diğer bölümleri ”Ana Sayfada” sitenin en altındaki ”Hikayeler” kategorisinden bulabilirsiniz. Beğendiyseniz eğer lütfen bize aşağıdan yorum yazarak belirtin. Aşırı talep olursa 6. Bölüm Yayınlanacaktır. Keyifli Okumalar.

Korkuyu iliklerime kadar hissetim.Ormanda gördüğüm kız… Justin’in karşısına geçmiş öldürücü bakışlarıyla beni süzüyordu.Kız bana doğru bir hamle yapmıştı ki Justin onu kolundan yakaladı.Kız Justin ‘in kolları arasında hırpalandı.Justin ona sarılıp sakinleşmesini bekledi.Ne yani ormanda gördüğümüz kız Justinin sevgilisi miydi? Kızın bizi birlikte görüp kıskanmış olabilme ihtimalini tarttım.

Bizi kıskanmamış olsa üstüme neden saldırmak istesin ki. Yapbozun bir parçasını oturttuğumda korkuyla bir adım geriledim.Kapının önüne gelen adam yeni üyeyi eğitmen gerekiyor demişti. Kız ve Justin in bileğinde aynı dövme var…Ve… kız ve Justin de varolan herneyse ,bunu bulmam için gerekli olan ANAHTAR…o dövmeydi.Ormanda -kızın yanında olan- zenci adamda aynısını demişti.! -Yeni üyemize merhaba de.!TEORİLERİM;1-Kızın yaptığı şeyler hayal gücümün ürünü değilse Justin in de bir tür…gücü olabilirmiydi?Ve ne tür bir eğitimden bahsediyorduk?2-Bütün gördüklerim eğer hayal ise …

Justin ile kız birbirine aşık olup aşklarını simgelemek için bir dövme yaptırmış olabilir miydi? İki seçenekte bana pek hoş gelmiyor. Kıza sarılmayı bırakan Justin ,kızı Porsche ye bindirip kapısını kilitledi ve bana doğru gelmeye başladı.Gözlerinden ateş fışkırıyordu.Korkuyla içeri kaçıp bahçe kapısı kilitledim.”Aç şu lanet kapıyı Mary.”dedi bağırarak.”Bu kadar aptal olma! Bu kapıyı açmıyacağımı ikimizde biliyoruz.!” Onu neden kızdırmaya çalıştığımı bilmiyorum,onun neden bu kadar kızgın olduğunu da …ama şu durumda sadece korkumu gizlemeye çalışıyordum.”Bu kapıyı şuan tek başıma açabilirim.

Ama bunu yaparsam sinirlerim daha çok artacak ve sana zarar vermemi istemezsin! Bu yüzden hemen kapıyı aç!”dedi.Ses tonunu koruyordu.”Neden böyle davrandığını anlamıyorum.Benimle değil sevgilinle konuş. Tutmasan üstüme o saldıracaktı ben onun üstüne değil.”dedim bağırarak.Camdan yüzüne baktım.Pis pis sırıtıyordu ve rahatlamış görünüyordu.”Olandan bunu mu çıkardın yani?”dedi.”Ne o bana bağırmaktan vaz mı geçtin?Ayrıca bu somut bir görüş.Soyut düşüncelerimi saymıyorum bile…”Ormanda gördüğüm şeyler son derece soyuttu öyle değil mi?Sesi yeniden ciddileşti.

“Neden bahsediyosun?” dedi.Bu sefer ben pis pis sırıttım.Ev konusunda birşey bilip bilmediğini sorduğumda bana karşılık olarak verdiği cevabı yüzüne savurdum .”Belki sana açıklarım..Belki…”dedim sırıtışımı sürdürerek.Mary-1 Justin-3 .Buda birşeydir.Justin ,Porsche’ e -arabaya- göz gezdirdi.Bakışlarını takip ettim.Kız gözlerini dikmiş bizi izliyordu.Harika! Saldırgan bir düşman edindim.Justin bana dönüp güldü.”Şuan bir kız kavgası izlemek zevkli olurdu ama kimin kazanacağını bilmek zevkini kaçırıyor.”dedi yüzünü düşürerek.”Ben sandığın kadar güçsüz değilim Bieber!”dedim.Şuan beni onunla karşılaştırması katlanılamazdı.”Ben öyle birşey demedim.”dedi ve ellerini bir suçlu gibi omuz hizzasında kaldırdı.”İma ettin.!” Hah beni aynı zamnda salak görüyor olmalı!”Bu ima kimeydi kimse bilemez Mary!”dedi yine sırıtarak ve devam etti

.”Bak ne diyeceğim ,sevgilimi eve bırakmalıyım.-ayrıca benden hoşlanmayı kessen iyi olur,üstüne saldırmasını istemem-Bu konuşmayı yarın tamamlıyacağımıza söz veriyorum.”Göz kırptı ve arabasına doğru yöneldi.Ben ondan mı hoşlanıyormuşum?Gözlerimden fışkıran nefret duygusunu görmemesi için aptal olmalı…Evet,tam bir aptal! Porsche evden uzaklaştığında derin bir nefes alıp sandaliyeye çöktüm.Justin ‘ninkızın sevgilisi olduğu doğruysada teorilerime göre ikinci seçeneğe inanmıyordum.Birinci seçenek mantığıma karşı gelsede…sadece vücüdumun irkilmesine neden oluyordu.

YARIN SABAH—

Fiat spider garajdan çıkmaya dirensede onun benden daha güçlü olduğunu bildiğim için beni okula götürecek gücünün olduğunu biliyordum.Ama dönüş konusunda şansım var mı bilmiyorum.Tüm kuvvetlerimle Fiatı okulun öğrenciler için ayrılmış otoparkına park edip Fiat dan indim.Gri rengi ona ayrı bir hava katsada artık yaşlanmıştı.Bir ara hız konusuna kafayı takmışken bir haftada kaç tane tekerlek değiştirdiğimi hesaplamam güç…Bugün okula gelmek istemiyordum,Justin ile yarım kalmış konuşmamızı tamamlamak istemiyordum.Ama beni okula ne sürükledi hiç bir fikrim yok.

İlk ders Coğrafyaydı ve Harry ile aynı sınıfta olduğumu hatırlayarak Coğrafya sınıfına doğru yürümeye başladım. Sınıfa girdiğimde sıraya oturmuş telefonla konuşuyordu.Benim geldiğimi görünce aceleyle telefonu kapattı.”Hey,Mary?”dedi gülümseyerek.”Kiminle konuşuyordun?”dedim telefonu işaret ederek.Sıraya yaklaşıp yanına oturdum.”Ah,şey …Önemli biri değil.”dedi telefonu sallayarak.Avucunun içinde bir kızarıklı olduğunu fark edince parmaklarımı kızarık olan yerin üstünde gezdirdim.”Ne oldu?”dedim kaşlarımı çatarak.Kızarıklığın yukarı doğru arttığını görünce elim Sweatshirt’üne gitti.Hızlıca bileğimi kavradı ve sweatshirt ünü açmamı engelledi.”Elimi sıkıştırdım.

Küçük bir kaza işte.”dedi ve ellerini kendine çekti.Elini sıkıştırmış olsa şimdiye şişmiş ve morarmaya yüz tutmuş olurdu.Ama bu farklı birşeydi.Üstelemeyerek önüme döndüm. Coğrafya dersinden çıktıktan sonra koridorda ilerlerken Justini merdiven başında görünce durdum.Bir kaçış yolu aramak için etrafıma bakındım.Acil çıkış kapısı.! Elim kapı koluna gitti.Kilitli olmamasını şansıma vererek merdivenleri inmeye başladım.Arkamdan gelen ayak seslerini duyabiliyordum.Son basamağı attığımda merdivenin sonuna geldiğimi yeni fark etmiştim.Burdan yere atlamam gerekiyordu.

Son bir cesaretimi topluyarak yere atladım.Ben yerden doğrulasıya kadar kolumu çoktan kavramıştı.”Benden kaçmanı neye bağlamalıyım?Bana aşık olma duygundan kaçmana mı? yoksa benden korkmana mı?”dedi ve beni arkamda olan okul duvarına çekti.Sırtım duvara deyince irkildim.”Hiçbiri.”dedim ama ondan korkmadığım kesinlikle doğru değildi.Ellerini başımın iki yanına duvara dayadı ve beni iyice korunmasız bıraktı.”Yarım kalan hiçbirşeyi sevmem.Özellikleri biri burnunu sokmaması gereken işlere bulaştıktan sonra konuşmamı bölüyorsa.!”dedi.Dudakları bir çizgi halini almıştı.

“Ah,sevgilinle konuşmanı mı böldüm?Bunu tam fark etmemiştim.Fark etseydim ayrı bir zevk verirdi.”dedim kaşlarımı kaldırarak.”Hiçbir şey bilmiyorsun değil mi?Blöf yapıyorsun?”dedi.Bu sefer kaşlarını o kaldırdı.”Hiçbirşey ne anlama geliyor bilmiyorum ama..birşeyler bildiğime eminim.”Evet birşeyler biliyordum ama bildiğim şeylerin hangisi doğru onu bilmiyordum.Yüzüme yaklaştı ve”Seni dinliyorum.”dedi.”Bunları seninle paylaşacağımı kim söyledi?”dedim küstahça.Yüzüme biraz daha yaklaştı.”Seni dinliyorum,Mary.!”Nefesi dudaklarımı okşuyordu.Sustum .

O bana bu kadar yakınken ve gözleri düşüncelerimi karıştırırken ona hiçbirşey söyleyemedim.Gözleri dudaklarıma kaydı.”Hadi bebeğim,bana ne bildiğini söyle.”dedi nefesini bilerek dudaklarıma veriyordu.Gözleri gözlerimle buluştuğu an herşeyi neden söylemiyorum diye düşündüm .Ne olabilirdi ki!Sadece bilmek istiyordu.Sonra belki bana ödül için bir öpücük bile verebilirdi.Bekle !!!!Ne saçmalıyordum ben? Kollarımla hızla onu ittim.”Ben o sürtük sevgilin değilim.!”dedim ve -burdan hemen gitmek için-Fiat a yürümeye başladım.”Ev hakkında medyadaki haberlerden fazlasını biliyorum!”dedi arkamdan bağırarak.Olduğum yerde durdum.Beni neyle kendine çekeceğini iyi biliyordu…

 

Artık heyecan iyice artmaya başlıyor. Bir dahaki bölümü kaçırmayın derim .

Diğer bölümleri sitede ana sayfada en alt bölümde ”Hikayeler” adlı kategoride bulabilirsiniz.