Bridgit Mendler – Atlantis (Türkçe Çeviri)
Deep underwater is where I left my love
Aşkımı bıraktığım yer suyun derinlikleri
Clean at the surface, shallow to the touch
Yüzeyi temiz, dokunuşu boş
Nothing left, he’s a wreck buried deep in the sand
Hiçbir şey kalmadı geriye, o kumun derinliklerinde gömüşü bir batık
Now I don’t feel a thing when I’m holding his hand
Şimdi onun elini tuttuğumda hiçbir şey hissetmiyorum
And I’m asking myself, “Will I sh-sh-sh-sh-shiver again?”
Ve soruyorum kendime “tekrar titreyecek miyim?”
Oh, I know how to feel, I know that love exists
Biliyorum nasıl hissedildiğini, biliyorum aşkın var olduğunu
It’s asleep with the fishes down in Atlantis
O bir uyku Atlantis’in derinliklerinde balıklarla
Oh, my Lord, where’s my soul? How did we end up like this?
Tanrım, ruhum nerede? Nasıl bu şekilde sonuçlandık?
Fast asleep with the fishes down in Atlantis
Atlantis’te balıklarla derin bir uykuda
Dig a little deeper, baby, hold your breath
Biraz daha derin kaz, bebeğim, nefesini tut
Take a seat at the counter, just give it a chance
Sayacın yanında yerini al, sadece bir şans ver
Every bro in the building with his back to the wall
Tüm dostlar binada sırtı duvara dönük
Not for me, be discreet, I should try not to yawn
Bana değil, saygılı ol, esnememeyi denemeliyim
I shut em’ down, shut em’ down like a sniper on call
Onları durdurdum, durdurdum göreve hazır bir sniper gibi
Oh, I know how to feel, I know that love exists
Biliyorum nasıl hissedildiğini, biliyorum aşkın var olduğunu
It’s asleep with the fishes down in Atlantis
O bir uyku Atlantis’in derinliklerinde balıklarla
Oh, my Lord, where’s my soul? How did we end up like this?
Tanrım, ruhum nerede? Nasıl bu şekilde sonuçlandık?
Fast asleep with the fishes down in Atlantis
Atlantis’te balıklarla derin bir uykuda
I know sometimes we lose sight of hope
Biliyorum bazen umudumuzu kaybederiz
I know that you don’t falter often, when you do, you grow
Biliyorum sıklıkla tereddüt etmezsin, ama ettiğinde büyürsün
I know that life can have you lost like your compass broke
Biliyorum hayat senin kırık pusulan gibi kaybolmanı sağlıyor
A ship adrift at sea, oh me just tryna be your rope… oh
Bir gemi denizde başıboş, oh ben sadece senin halatın olmaya çalışıyorum
And I don’t think they really know the rest of it
Ve ben onların gerisini bildiğini düşünmüyorum
Everyday is Friday, so your calendar, irrelevant
Her gün Cuma, yani senin takvimin alakasız
Photobombing planets, never planned to
Photobomb* gezenler, asla planlamadılar
Take a better pic, knocking on Atlantis doors
Daha iyi resim çekmeyi, çalıyor Atlantis kapılarını
I’m surprised they let us in, let us in
Şaşkınım içeriye girmemize izin verdikleri için, içeriye girmemize izin verdikleri için
I can see you working on your patience
Sabrın üstünde çalıştığını görebiliyorum
Working on your nerves, need a better occupation
Sinirin üstünde çalışıyorsun, daha iyi bir uğraşa ihtiyacın var
You just say the word, and then we right back to the basics
Sadece söyle yeter, ve sonra temellere döneriz
When you out here ballin’, guess you bound to catch a flagrant
Sen burada oynarken, sanırım göze batmaya mahkumsun
I’m just tryna wild out with the fam
Ailemle çıldırmaya çalışıyorum
We came from the bottom, I don’t think you understand
Biz diplerden geldik, anladığını sanmıyorum
House up in the sky, I guess that always was the plan
Gökyüzünde bir ev, sanırım her zaman plan buydu
You was flying with me, I think I forgot to land
Sen benimle uçuyordun, sanırım inmeyi unuttum
Oh, I know how to feel, I know that love exists
Biliyorum nasıl hissedildiğini, biliyorum aşkın var olduğunu
It’s asleep with the fishes down in Atlantis
O bir uyku Atlantis’in derinliklerinde balıklarla
Oh, my Lord, where’s my soul? How did we end up like this?
Tanrım, ruhum nerede? Nasıl bu şekilde sonuçlandık?
Fast asleep with the fishes down in Atlantis
Atlantis’te balıklarla derin bir uykuda