NF – Leave Me Alone (Türkçe Çeviri)

(Yeah)
Hey!
Leave me alone (Leave me alone, leave me alone)

Hey!
Rahat bırakın beni
( Rahat bırakın beni , Rahat bırakın beni )

[Verse 1]
Panic-stricken, handle business, not a joke, yeah
Manners missin’, travel different, no control, yeah
Time to listen, time to zip it, keep it closed
My description, highly gifted, take some notes, yeah

Paniğe kapılmış haldeyim, işle uğraşıyorum, şakam yok, evet
Tavırlarım tuhaf, seyahatim değişik, kontrol edemiyorum, evet
Dinleme zamanı, çeneni kapama zamanı, kapalı tut
Benim tasvirim, çok yetenekli, not al biraz, evet

Lack of interest, why’d you visit? Hit the road, yeah
I’m kinda twisted, so keep your distance, be a ghost
Yeah, see I’m inventive, but quite the menace, you ain’t know?
Well then I’m offended, let’s jog your memories, here we go, yeah
I went from nobody to kinda famous

İlgimi kaybettim, neden gelmiştin? Yola çıkıyorum, evet
Kafam güzel sayılır, o yüzden mesafeni koru, hayalet ol
Evet, bak, hünerliyim ben, ama biraz da göz dağı veriyorum, bilmiyor muydun?
Pekala, alındım o zaman, haydi senin anılarında gezelim, işte başlıyoruz, evet
Hiç kimseyken, ünlü biri oldum

Hide my plaques inside the closet, I just can’t explain it
My wife, she tells me that she’s proud and thinks that I should hang ’em
But I just leave ’em on the ground right next to my self-hatred
Yeah, yeah, mental health, where’s my mental health?

Plaklarımı gardropta saklıyorum, nedenini açıklayamam işte
Karım, gurur duyduğunu söylüyor ve onları mahvetmem gerektiğini düşünüyor
Ama onları, kendi nefretimin tam yanında, yerde bırakıyorum
Evet, evet, akıl sağlığı, akıl sağlığım nerede?


Diagnosed with OCD, what does that mean? Well, gather ’round
That means I obsessively obsess on things I think about
That means I might take a normal thought and think it’s so profound (Leave me alone)

OKB* teşhisi konuldu, ne demek ki bu? Pekala, toplanın
Bu demek ki, düşündüğüm şeylere takıntılı bir şekilde takılıyorum
Bu demek ki, normal bir düşünceyi alıp çok derin düşünebilirim
(Rahat bırakın beni)


Ruminating, filled balloons are full of doubts
Do the same things, if I don’t, I’m overwhelmed (Leave me alone)
Thoughts are pacing, they go ’round and ’round and ’round
It’s so draining, let’s move onto something else, fine (Oh) (Leave me alone)

Dalıp gidiyorum, şüphelerle dolu balonlara
Aynı şeyleri yapıyorum, eğer yapmazsam, kendimden geçiyorum (Rahat bırakın beni)
Düşünceler volta atıyor, etrafta dolanıyorlar, dolanıyorlar
Bu çok bunaltıcı, haydi başka bir şeye geçelim, güzel (Rahat bırakın beni)

I’m in the game, but they don’t even know it
Like I’m undercover and don’t want to blow it
I come out of nowhere, they don’t even notice

Oyundayım, ama onlar bilmiyor bile
Sanki gizlenmişim ve ortaya çıkmak istemiyormuşum gibi
Hiçlikten geliyorum, farkında değiller bile


The flow is so cold, you would think it was snowin’ (Oh) (Leave me alone)
I’m under the weather, but wind isn’t blowin’
I got an umbrella for difficult moments
You got to admit it, I’m very devoted
I’m out in the ring, but they don’t always help me, so I… (I, I)

Akış çok soğuk*, kar yağdığını düşünebilirsin (Rahat bırakın beni)
Kafam dumanlı ama rüzgar esmiyor
Zor zamanlar için şemsiyem var
Kabul etmek zorundasın, Çok sadığım
Ringten çıktım ama her zaman yardım etmiyorlar bana, o yüzden ben de….


——–
OKB: Obsesif Kompulsif Bozukluk hastalığı
Flow: Rap şarkılarda arka arkaya sözlerin akıcı bir şekilde akması. Hem soğuk su akışı hem sözlerin akışı olarak kelime oyunu var.

[Pre-Chorus]
Hold up my balloons and cover up my face (Face)
I can feel them weighin’ on me every day (OK)
I should let ’em go and watch ’em float away (-way) (Float away)
But I’m scared if I do, then I’ll be more afraid (More afraid)

Balonlarımı tutuyorum ve yüzümü saklıyorum
Her gün üzerime yük oluşlarını hissedebiliyorum
Onları bırakıp, süzülüp gitmelerini izlemeliyim
Ama korkuyorum, eğer yaparsam, sonrasında daha da çok korkacağım


Tell them how I feel, but they don’t want to change (Don’t want to change)
Tell them how I feel, but they remain the same (Same)
Loosen up my grip, they say that’s not okay
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy, leave me alone! (Oh!)

Nasıl hissettiğimi söyle onlara, ama değişmek istemezler
Nasıl hissettiğimi söyle onlara, ama aynı kalırlar
Kavrayışımı gevşetiyorum, bunun iyi olmadığını söylüyorlar
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy, rahat bırakın beni!

[Chorus]
Ayy, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy (Yeah), leave me alone! (Leave me alone!)
Woo, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy (Yeah), leave me alone! (Leave me alone, leave me alone) (Leave me alone, leave me alone, leave me alone)

Ayy, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy, rahat bırakın beni!
Woo, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy,
rahat bırakın beni!
( rahat bırakın beni! , rahat bırakın beni! , rahat bırakın beni! , rahat bırakın beni! )

[Verse 2]
I hate when they debate if we’re underrated
We’re so overlooked that they’re lookin’ over our numbers, Nathan (Leave me alone)
We don’t do enough interviews or go out in public lately
We don’t post enough on our socials
To keep the buzz from fading

Küçümsendik diye çekişmelerinden nefret ediyorum
Onlar sayılarla ilgilenince, biz gözden kaçıyoruz tabi, Nathan*
(Rahat bırakın beni)
Yeterince röportajımız yok ya da son zamanlarda halka çok açılmıyoruz
Ortalıktan kaybolma dedikoduları çıksın diye sosyal medyada yeterince paylaşım yapmıyoruz


(Leave me alone)
Let it fade, yeah, let it fade
Once it’s decimated, then you drop a song outta nowhere
And all the fans embrace it (Leave me alone)

(Rahat bırakın beni)
Bırak unutulalım
Bir kere kırıp geçirdim mi, sonrasında bir anda şarkı çıkarıveriyorsun
Ve tüm hayranlar kucaklıyor (Rahat bırakın beni)


Then the buzz will surface again, it’s part of my operation
I don’t need advice from my doubts right now
End of conversation (Leave me alone)
Shut your mouth, yeah, shut your mouth
Better tone it down, close it now

Sonra dedikodular tekrar ortaya çıkıyor, bu operasyonumun bir parçası
Şüphelerim konusunda tavsiyeye ihtiyacım yok şu an
Konuşma sonu. ( (Rahat bırakın beni) )
Çeneni kapat, evet, çeneni kapat
Sesini alçaltsan iyi olur, kapat artık


If you make a sound, I’ma change your dial (Leave me alone)
Funny how they be acting loud, comin’ on it now
It’s floating ’round
Man, the kid is wild, pretty wild, true (Leave me alone)

En ufak ses çıkarırsan, suratını dağıtacağım (Rahat bırakın beni)
Gürültülü davranışları komik, üzerine ilerliyorum şu an
Süzülüyor etrafta
Adamım, çocuk yaramaz, bayağı yaramaz, doğru (Rahat bırakın beni)


I’m kinda phony but don’t really show it
I keep it together but have a disorder
I go to my room and I sit in my corner
And talk to myself in a language that’s foreign (Leave me alone)

Sahte sayılırım ama gerçek anlamda göstermiyorum bunu
Kendime hakim oluyorum ama rahatsızlığım var
Odama gidiyorum ve köşeme oturuyorum
Ve kendimle yabancı bir dilde konuşuyorum (Rahat bırakın beni)

I think of a rhyme and I have to record it
But know if I don’t, I’ll wake up in the mornin’
And question my life again, always avoiding
I hate to be different, but hate to be normal, so I… (I, I) (Leave me alone)

Kafiye düşünüyorum ve kaydetmem lazım bunu
Ama biliyorum ki eğer yapmazsam, sabah uyanacağım
Ve hep görmezden geldiğim hayatımı yeniden sorgulayacağım
Farklı olmaktan nefret ediyorum ama normal olmaktan da nefret ediyorum, o yüzden ben de… (Rahat bırakın beni)

[Pre-Chorus]
Hold up my balloons and cover up my face (Face, face, face)
I can feel them weighin’ on me every day (Oh)
I should let ’em go and watch ’em float away (Float away)
But I’m scared if I do, then I’ll be more afraid

Balonlarımı tutuyorum ve yüzümü saklıyorum
Her gün üzerime yük oluşlarını hissedebiliyorum
Onları bırakıp, süzülüp gitmelerini izlemeliyim
Ama korkuyorum, eğer yaparsam, sonrasında daha da çok korkacağım


Tell them how I feel, but they don’t want to change (Want to change)
Tell them how I feel but they remain the same (Remain the same)
Loosen up my grip, they say that’s not okay
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy, leave me alone! (Leave me alone, leave me alone)

Nasıl hissettiğimi söyle onlara, ama değişmek istemezler
Nasıl hissettiğimi söyle onlara, ama aynı kalırlar
Kavrayışımı gevşetiyorum, bunun iyi olmadığını söylüyorlar
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy, rahat bırakın beni!

[Chorus]
Ayy, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy (Yeah), leave me alone! (Leave me alone, leave me alone)
Woo, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy (Yeah), leave me alone! (Leave me alone, leave me alone, leave me alone)

Ayy, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy,
rahat bırakın beni!
Woo, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy,
rahat bırakın beni!
(
rahat bırakın beni , rahat bırakın beni , rahat bırakın beni , rahat bırakın beni )

[Verse 3]
Remember back in “NO NAME,” I said fame called? (Yeah, yeah)
Told you I hung up, it kinda felt wrong (Leave me alone) (Wrong, wrong)
Finally called him back, we didn’t talk long (No)
He asked me how I’d been, I sent him this song (Leave me alone) (Quiet, quiet, quiet)

“İSİMSİZ” i hatırlıyorum, “Şöhret mi aradı?” demiştim
Takıldığımı söylemiştim sana, kötü hissettirmişti biraz (Rahat bırakın beni) (Kötü, kötü)
Sonunda onu geri aramıştım, uzun konuşmamıştık
Nasıl olduğumu sormuştu bana, bu şarkıyı yollamıştım ona (Rahat bırakın beni) (Sessiz, sessiz, sessiz)


Yeah, think he took offense, he kinda seemed off (Off)
I texted him that night to ask what he thought (Leave me alone) (Quiet, quiet, quiet)
It took a couple days to get a response
But once I finally did, he said this song sucks (Leave me alone) (Quiet, quiet, quiet)

Evet, sanırım alınmıştı, aklı başka yere gitmiş gibiydi
Ne düşündüğünü sormak için mesaj atmıştım o gece ona (Rahat bırakın beni) (Sessiz, sessiz, sessiz)
Cevap almak birkaç gün sürdü
Ama sonunda aldım, şarkının berbat olduğunu söyledi (Rahat bırakın beni) (Sessiz, sessiz, sessiz)


Here are the symptoms, couldn’t miss ’em, wrestle with ’em
Then I penny flip ’em, bounce ’em back up nowhere, you should get some (Leave me alone) (Quiet, quiet, quiet)
Who you dissin’? Move the switch and don’t come in the kitchen

İşte semptomlar, onlardan kaçınamadım, baş edemedim
Sonra onları evirip çevirip, hiçliğe geri yolladım, sen de öyle yapmalısın
(Rahat bırakın beni) (Sessiz, sessiz, sessiz)
Kimse diss atıyorsun sen? Düğmeyi kapa ve mutfağa gelme

You should listen, cookin’ records for my hands are blisterin’
So persistent, don’t forget this, hold the tension, soul is bendin’
No pretendin’, open-ended, low percentage, so demented (Leave me alone)
Whole consensus, flow tremendous, no apprentice, no incentive
Show intensive, so possessive, tone aggressive, watch your step when I… (I, I) (Leave me alone)

Dinlemelisin, ellerimde kayıt pişirmek, aşırı hararetli oluyor
Sürüp gidiyor, unutma bunu, tansiyona hakim ol, ruhun esniyor
Numara yapmak yok, açık uçlu, düşük yüzdeli, çıldırmış (Rahat bırakın beni)
Hepsi ortak karar, akış şahane, acemilik yok, teşvik yok
Gösteri yoğun, çok sahiplenici, ses tonu agresif, ben şunları söylerken, ayağını denk al (Rahat bırakın beni)

[Pre-Chorus]
Hold up my balloons and cover up my face (Up my face)
I can feel them weighin’ on me every day (Yeah, every day)
I should let ’em go and watch them float away (Yeah, float away)
But I’m scared if I do then I’ll be more afraid (More afraid)

Balonlarımı tutuyorum ve yüzümü saklıyorum
Her gün üzerime yük oluşlarını hissedebiliyorum
Onları bırakıp, süzülüp gitmelerini izlemeliyim
Ama korkuyorum, eğer yaparsam, sonrasında daha da çok korkacağım


Leave me alone (Yeah), leave me alone, yeah (Yeah, yeah, yeah)
Leave me alone, leave me alone (Yeah, yeah, yeah)
Leave me alone, leave me alone (Yeah, leave me alone)
Leave me alone, leave me alone, ayy, leave me alone! (Leave me alone, leave me alone)

Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni
Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni
Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni
Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni

[Chorus]
Ayy, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy (Yeah), leave me alone! (Leave me alone, leave me alone)
Woo, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy (Yeah), leave me alone! (Leave me alone, leave me alone)

Ayy, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy, rahat bırakın beni!
Woo, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy, rahat bırakın beni!
(
Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni , Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni )

Ayy, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy (Yeah), leave me alone! (Leave me alone, leave me alone)
Woo, yeah
Quiet, quiet, quiet, quiet, quiet, ayy
Leave me alone, leave me alone, leave me alone, leave me alone, leave me alone, leave me alone, leave me alone

Ayy, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy, rahat bırakın beni!
Woo, evet
Sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, sessiz, ayy, rahat bırakın beni!
(
Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni , Rahat bırakın beni, rahat bırakın beni )