Need you, tell me
Sana ihtiyacım olduğunu söyle bana
Need you, tell me
Sana ihtiyacım olduğunu söyle bana
Panic on the brain, world has gone insane
Beyinde panik, dünya deliriyor
Things are starting to get heavy, mm
Bir şeyler ağırlaşmaya başlıyor, mm
I can’t help but think I haven’t felt this way
Yardım edeme ama bu şekilde de düşünemem
Since I asked you to go steady
Senden sürekli gitmeni istediğimden beri
Wonderin’ would you be my little quarantine?
Benim küçük karantinamı merak edecek miydin?
Or is this the way it ends?
Ya da dünyanın bu şekilde sona ermesini?
NAKARAT
‘Cause I told you my level of concern
Çünkü ben sana ilgi seviyemi söyledim
But you walked by like you never heard
Ama sen asla duymamış gibi yürüdün
And you could bring down my level of concern
Ve sen ilgi seviyemi düşürebilirdin
Just need you to tell me we’re alright
Sadece iyi olduğumuzu söylemene ihtiyacım var
Tell me we’re okay
Biz iyiyiz de bana
Panic on the brain, Michael’s gone insane
Beyinde panik, Michael deliriyor
Julie starts to make me nervous
Julie beni gerginleştiriyor
I don’t really care what they would say
Onların ne söyleyebileceğini gerçekten umursamıyorum
I’m asking you to stay
Ben sana kalır mısın diye soruyorum
In my bunker underneath the surface
Yüzeyin altındaki sığınağımın altında
Wonderin’ would you be (Would you be)
Merak edecek miydin (edecek miydin)
My little quarantine? (Quarantine)
Benim küçük karantinamı? (karantina)
Or is this the way it ends?
Ya da bu şekilde bitmesini?
In a world where you could just lie to me (Need you)
Sadece bana yalan söyleyebildiğin bir dünyada (sana ihtiyacım var)
And I’d be okay, we’ll be okay (Level of concern)
Ve ben iyi olacağım, biz iyi olacağız (ilgi seviyesi)
We’re gonna be okay (Just need you to tell me we’re alright)
Biz iyi olmalıyız (Sadece iyi olduğumuzu söylemene ihtiyacım var)
Tell me we’re okay, I need you
İyi olduğumuzu söyle, sana ihtiyacım var
Need you, tell me
Sana ihtiyacım olduğunu söyle bana
Need you, tell me
Sana ihtiyacım olduğunu söyle bana