(Go back and tell it)

-Geri git ve anlat

                                                                    Please could you be tender

-Lütfen şefkatli olabilir misin?

And I will sit close to you

-Ve sana yakın oturayım

Let’s give it a minute before we admit that we’re through

-Hadi şuna bir dakika verelim sonda olduğumuzu kabul etmeden önce

Guess this is the winter

-Sanırım bu kış.

Our bodies are young and blue

-Vücutlarımız genç ve mavi

I’m at Jungle City, it’s late and this song is for you

-Yabani bir şehirdeyim, geç oldu ve bu şarkı senin için

                                                   Cause I remember the rush, when forever was us

-Çünkü telaşeyi hatırlıyorum, sonsuzluğun bizim olduğu zamanı

Before all of the winds of regret and mistrust

-Tüm o üzüntü ve güvensizlik rüzgarlarından önce

Now we sit in your car and our love is a ghost

-Şimdi senin arabanda oturuyoruz ve aşkımız bir hayalet

Well I guess I should go

-Peki, sanırım gitmeliyim

Yeah I guess I should go

-Evet, sanırım gitmeliyim

 

Hard feelings

-Şiddetli duygular

These are what they call hard feelings of love

-Bunlar onların aşkın şiddetli duygularına ne dedikleri

When the sweet words and fevers all leave us right here in the cold

-Tatlı sözcükler ve heyecan bizi burada soğuğa tamamen terk ettiğinde

Alone with the hard feelings of love

-Aşkın şiddetli duygularıyla yapayalnız

God I wish I believed ya when you told me this was my home

-Tanrım keşke sana inansaydım burası senin evin dediğin zaman

                                                                        I light all the candles

-Bütün mumları yakıyorum

Cut flowers for all my rooms

-Odalarımdaki bütün çiçekleri kesiyorum

I care for myself the way I used to care about you

-Seni önemsediğim şekilde kendimi de önemsiyorum

These days, we kiss and we keep busy

-Bu günlerde, öpüyoruz ve meşgul tutuyoruz

The waves come after midnight

-Dalgalar gece yarısından sonra geliyor

I call from underwater

-Suyun altından sesleniyorum

Why even try to get right?

-Neden başarmayı deneriz ki?

When you’ve outgrown a lover

-Bir aşık olmayı bıraktığında

The whole world knows but you

-Sen dışında bütün dünya bunu biliyordu

It’s time to let go of this endless summer afternoon

-Bu sonsuz yaz öğleden sonrasını kendi haline bırakma zamanı

Three years, loved you every single day, made me weak, it was real for me, yup, real for me

-3 yıl, her bir gününde seni sevdim, beni güçsüzleştirdi, bu benim için gerçekti, aynen, benim için gerçekti

Now I’ll fake it every single day ’til I don’t need fantasy, ’til I feel you leave

-Şimdi her gün –miş gibi yapıyorum, hayale ihtiyacım olmayana kadar, terk edişini hissedene kadar

But I still remember everything, how we’d drift buying groceries, how you’d dance for me

-Ama hala her şeyi hatırlıyorum, nasıl amaçsızca dolaşarak marketlerden bir şeyler aldığımızı, benim için nasıl dans ettiğini

I’ll start letting go of little things ’til I’m so far away from you, far away from you, yeah

-Bütün bu küçük şeylerin gitmesine izin vermeye başlıyorum senden çok uzakta olana kadar, senden çok uzaklarda, evet