теперь прошу, ты, пожалуйста, молчи.
(Now I’m asking you to please be quiet.)
Şimdi senden sessiz olmanı rica ediyorum.

смотри в глаза и ничего не говори,
(Look me in the eyes and don’t say a word.)
Gözlerimin içine bak ve tek kelime etme.

я все решил, наша речь не о любви.
(I’ve made up my mind, we’re not talking about love.)
Kararımı verdim, aşktan bahsetmiyoruz.

и отпустил ты ,пожалуйста ,живи.
(And I’ve let you go, please move on.)
Ve gitmene izin verdim, lütfen hayatına devam et.

просто убегай
(Just run away please.)
Lütfen sadece kaç.

и не вспоминай,
(And don’t reminisce)
Ve eski günlerden konuşma.

просто убегай
(Just run away please.)
Lütfen sadece kaç.

и не вспоминай…
(And don’t reminisce.)
Ve hatıralardan söz etme…

каждый раз я вспоминаю детство,
(I remember our childhood every passing day.)
Her geçen gün çocukluğumuzu hatırlıyorum.

помню наше место…
(I remember our spot)
Yerimizi hatırlıyorum.

по 16,
(At 16,)
16 yaşında

устали целоваться.
(We got tired of kissing each other)
Birbirimizi öpmekten sıkılmıştık.

ты взяла мою футболку,
(You took my T-shirt)
Tişörtümü almıştın,

в этом нету толку…
(There’s no point in that)
Bunun bir anlamı kalmadı.

это я дурак, ошибся,
(I was the fool; I made a mistake.)
Ahmaktım, hata yaptım.

зачем я так влюбился?
(Why did I fall so deep in love?)
Neden bu kadar yürekten aşık oldum?