Dive

I know you think I`m afraid

(Biliyorum korktuğumu düşünüyorsun)

To take a chance, and go to the deep end

(Riske girmekten ve sonsuz derine inmekten)

Usher baby

(Usher bebeğim)

Turn the lights on

(Işıkları yak)

These waters can get a little busy

(Bu sular biraz faaliyet gösterebilir)

But I got experience

(Ama tecrübe kazandım)

Don`t mind tracking to the storm

(Fırtına izlemeyi aldırmıyorum)

Long as I know that you`re here with me baby

(Burada benimle olduğunu bildiğim sürece bebeğim)

Shedding all your innocence

(Senin bütün masumiyetini kaybetme)

I see the walls are looking like they might precipitate

(Görüyorum ki duvarlar çökebilir gibi gözüküyor)

Until I`m in so deep, it`s up to my waist

(Ben çok derinde olana kadar, benim belime kadar)

But I promise girl I ain`t afraid

(Ama söz veriyorum sevgili, korkmuyorum)

 

It`s raining inside your bed

(Yatağının içinde yağmur yağıyor)

No parts are dry

(Hiçbir bölümü kuru değil)

Loving makes you so wet, your legs, your thighs

(Sevmek seni çok ıslak yapar, bacakların, kalçaların)

And ever since we first met I knew that

(Ve ilk buluştuğumuz zamandar beri biliyordum)

I, I knew I was ready baby to take that dive

(Ben, ben biliyordum o dalışı yapmaya hazır olduğumu)

 

Can`t help it, no

(Yardım edemem, hayır)

I want you to feel me

(Beni hissetmeni istiyorum)

Every little bit of me

(Benim her küçük parçamı)

I don`t need a life saver

(Bir hayat kurtarıcısına ihtiyacım yok)

Baby going deeper ain`t gon kill me

(Bebeğim daha derine inmek beni öldürmeyecek)

And I know the rush you get from me

(Ve benden aldığını telaşı biliyorum)

I see the walls are looking like they might precipitate

(Görüyorum ki duvarlar çökebilir gibi gözüküyor)

Until I`m in so deep, it`s up to my waist

(Ben çok derinde olana kadar, benim belime kadar)

But I promise girl I ain`t afraid

(Ama söz veriyorum sevgili, korkmuyorum)

 

It`s raining inside your bed

(Yatağının içinde yağmur yağıyor)

No parts are dry

(Hiçbir bölümü kuru değil)

Loving makes you so wet, your legs, your thighs

(Sevmek seni çok ıslak yapar, bacakların, kalçaların)

And ever since we first met I knew that

(Ve ilk buluştuğumuz zamandar beri biliyordum)

I, I knew I was ready baby to take that dive

(Ben, ben biliyordum o dalışı yapmaya hazır olduğumu)

 

I`ll be inside when the tides are rolling baby

(Akıntılar yuvarladığında ben içerde olacağım bebeğim)

You`ll be my place tonight, all night

(Sen benim yerim olacaksın bu gece, bütün gece)

I`m not afraid to try

(Denemekten korkmuyorum)

And I knew, I don`t mind playing in the rain

(Ve biliyorum, yağmurda oynamayı umursamıyorum)

And I was hoping that I get to take that dive

(Ve O dalışı yapabileceğimi umuyordum)

 

It`s raining inside your bed

(Yatağının içinde yağmur yağıyor)

No parts are dry

(Hiçbir bölümü kuru değil)

Loving makes you so wet, your legs, your thighs

(Sevmek seni çok ıslak yapar, bacakların, kalçaların)

And ever since we first met I knew that

(Ve ilk buluştuğumuz zamandar beri biliyordum)

I, I knew I was ready baby to take that dive

(Ben, ben biliyordum o dalışı yapmaya hazır olduğumu)